19 Kasım 2013 Salı

Anhedoni

Toplaşın yamacıma. Şimdi size Alain de Botton’ın Aşk Üzerine’sinden öğrendiğim “anhedonia”dan söz edeceğim. Türkçeye “anhedoni” olarak geçmiş, Türkçe denirse tabi.
Yazar hastalığın ortaya çıkışını temsili bir olayla şöyle anlatıyor: Sevgilisiyle İspanya’ya tatlı bir tatile çıkıyorlar. Dağ evi, hemen yanında bir göl. Her şey harika. Akşam üzeri gölde yüzdükten sonra evin çatısında şaraplarını yudumlayıp güneşin batışını seyrettikleri sırada sevgilisinin başına şiddetli bir ağrı giriyor. Ağrı uzunca bir süre geçmeyince doktora gidiyorlar ve hastalığın “anhedonia” olduğunu öğreniyorlar.
Anhedonia -gariptir ama- mutlu olabileceğimizi anladığımız zamanlarda ortaya çıkan bir hastalık. Yazarın da dediği gibi mutluluklarımızı hep gelecek zaman üzerine kuruyoruz: okuldan mezun olunca güzel bir işim olacak, on yıl sonra zengin ve mutlu olacağım, ileride çok güzel bir evim olacak gibi. Bir şekilde şimdiki zamanda da mutlu olduğumuzu hissettiğimizde vücut adeta “mutluluk korkusu”yla tepki veriyor. Tıpkı yazarın temsili sevgilisinin harika bir manzara karşısında ve sevdiği adamın yanındayken aslında o anda ne kadar mutlu olduğunu fark edince başına amansız bir ağrı girmesi gibi.
Bazen okunan kitaplar fazla güzel.
Bölümüm de <3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder