18 Kasım 2013 Pazartesi

Axeman

Merhaba arkadaşlar,
Sizinle öğrendiğim ilginç bi şeyi paylaşmaya geldim.
American Horror Story’nin son bölümünü izleyenleriniz görmüşlerdir. Son bölümde Axeman isimli bir seri katilden bahsediliyordu. Adı geçen bu seri katil meğer gerçekte de yaşamış. Fakat hikayesi dizidekinden biraz farklı.
Şimdiiiğ,
Bu adam cinayetlerini 1918’le 1919 yılları arasında işlemiş. 1919’un Ekim’inde bir anda sonlandırmış faaliyetini. Yani ortada yakalanma falan yok. Bu süre zarfında 8 kişiyi öldürdüğü tahmin ediliyor. Kurbanlarının evlerinin genellikle arka kapısını kırıyor ve adından da anlaşılacağı üzere baltayla hayatlarına son veriyor. Kurbanları da çoğunlukla kadınlar.
Fakat olayın ilginç kısmı burası değil.
Axeman’in ününün asıl sebebi 13 Mart 1919’da gazetede yayınlattığı mektubu. Onu asla yakalamayacakları, çünkü görünmez olduğu, arkasında baltadan başka bir kanıt bırakmayacağı gibi sözlerle başladığı uzunca mektubunun can alıcı cümleleri şunlar:
"Salı gecesi, saat tam 12:15’te New Orleans’tan geçeceğim. Sonsuz merhametimden dolayı size bir teklifim var. Şöyle ki: Ben gerçek bir Jazz hayranıyım. (…) Eğer herkesin evinde Jazz çalarsa, hepiniz için iyi olacak. Kesin olan bir şey var ki, salı gecesi Jazz çalmayanlarınız (eğer olursa) baltalanacak."
Bu mektup insanları epey etkilemiş olacak ki, New Orleans halkı o gece dans salonlarını ağzına kadar doldurmuş. Amatör, profesyonel bütün müzisyenler şehrin dört bir tarafındaki yüzlerce evde Jazz şarkıları çalmış. O gece de hiçbir cinayet işlenmemiş.
Sanırım o gece değil ama daha sonrasında bazı “cesur” insanlar gazete aracılığıyla Axeman’i evlerine davet etmişler. “Bakalım kim kim öldürecek?” şeklinde atarlarla falan hem de. Hatta ilanlardan birinde Axeman’e pencereyi açık bırakacaklarına dair söz verilmiş, bu yüzden ön kapıya zarar vermemesi rica edilmiş.
Anlayacağınız New Orleans’ın katili ayrı, insanı ayrı manyak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder