25 Kasım 2013 Pazartesi

Jonestown "Katliamı"

Yukarıdaki klip Cults'un Go Outside klibi. Fakat konumuz şarkı değil, şarkının özellikle ilk 25 saniyesinde duyulan konuşma. Öğrendiğime göre bu konuşma Jim Jones'un "Death Speech"inden alınmış. Peki kim bu Jim Jones?
1931-1978 yılları arasında yaşamış dini bir lider. Dini lider dediysem bilindik bir dinden bahsetmiyorum. Kendi kurduğu dinin lideri. Neyse hikayeye en başından başlayayım.
Annesi 1931'de Jim Jones'u doğurduğunda ciddi anlamda bir mesih doğurduğuna inanmış. Jones çocukluğunda arkadaş edinmekte epey zorlanmış ve kendini dinle ilgili araştırmalara vermiş. Zaman zaman evlerinin bahçesinde hayvanlara cenaze törenleri düzenlermiş, bir kediyi de bıçaklayarak öldürmüş, muhtemelen cenazesini yapabilmek için. O zamanki tanıdıklarıyla sonraları konuşulduğunda onun garip bir insan olduğunu, dine ve ölüme takıntılı olduğunu söylemişler sadece. E bakınca haksız da sayılmazlar. Çocukluğundaki bu gariplikleri, annesinin mesih inancı, babasının da Ku Klux Klan üyesi olduğu göz önüne alınınca aslında yaptığı şeylere inanmak zor olmuyor.
Gelelim asıl meseleye. Liseden dereceyle mezun olup çeşitli partilerde görev aldıktan sonra tanıştığı insanların ve bir yerlere gelmesinin de yardımıyla 1950'lerde kendi kilisesini açıp müritlerini toplamaya başlıyor. Kilisedeki toplantılar halka kapalı yapıldığından insanların ilgilisi beklenenden hızlı artıyor. Klasik yasak olanın tadından yenmemesi olayı. Bu beklenmedik ilgi Jim Jones'un aniden popüler olmasına sebep oluyor. Jim Jones radyo ve televizyon programları yapıyor, bazı hastanelere, kiliselere, polis departmanına parasal yardımda bulunuyor.
Tabi herkes bu popülariteden memnun değil. Tehdit telefonları alıyor. Kilisesine dinamit bırakılıyor, evine kedi ölüsü atılıyor. Bu olayların bazılarını Jim Jones'un kendisinin yaptığına inananların sayısı da az değil.
Bu arada Jim Jones kilisesini açmadan önce 1949'da evleniyor. 1959'da bir oğulları oluyor. Altı tane daha çocuğu evlat ediniyorlar. Aslında bu kadar "sorunlu" olarak gördüğüm bir adamın ölümüne kadar evli kalması ve çocuklara bu kadar düşkün olması beni biraz şaşırtmadı değil.
Bu dönemde kendisinin bir sürü siyasi ve dini çalışmaları var ama kısa kesmek adına onlara hiç girmiyorum. Merak edenler rahatlıkla internette bulabilir.
Ve geliyoruz beyefendinin ününün asıl sebebine, Jim Jones 70'li yıllara geldiğimizde uyuşturucu maddelere, sekse olan düşkünlüğünden ve gay olmasından dolayı medya tarafından sürekli eleştirilmeye başlıyor. 1977 yılının yazında artık baskılara dayanamayıp biraz da kafasına göre hareket edebilmek için yüzlerce müridini de yanına alıp kiliseyi Guyana isimli bölgeye taşıyor. Buranın adını da Jonestown olarak değiştiriyor. Böyle de özgüveni sağlam, başına buyruk bi' abimiz. Ayrıca kendisi komünist olduğu için Jonestown'un harika bir komünizm örneği olacağını savunarak insanları toplamaya devam ediyor. Jones burada insanlara "Translation" adını verdiği düşünceyi aşılamaya başlıyor. Bu düşünceye göre Jones ve müritleri hep birlikte ölecekler, başka bir gezegene taşınacaklar ve mutluluk içinde yaşayacaklar.
1978'in Kasım ayında görevliler insan hakları ihlali gerekçesiyle bölgeyi kontrole gelmeye başlıyor. Bu kontrollerden biri esnasında müritlerden biri görevlilere bıçakla saldırıyor. Görevliler oradan ayrılamak istediğini söyleyen 15 kadar müridi de yanlarına alıp bölgeyi olaylar büyümeden ve can kaybı olmadan terk ediyorlar. Fakat sonraki günlerde bölgeyi ziyarete gelen 5 görevli vurularak öldürülüyor.
Aynı gün ilerleyen saatlerde Jim Jones 303'ü çocuk (hatta 3'ü kendi çocuğu) 909 Jonestown sakinini aynı anda intihar etmeye ikna ediyor. Müritler siyanürlü kokteyller ve şırıngalarla kendilerini öldürüyorlar. Jim Jones kendini kafasından silahla vuruyor. Bu 11 Eylül saldırılarına kadar ABD'de gerçekleşmiş en büyük toplu ölüm olarak tarihte yerini alıyor.
Merak edenler için intihar konuşmasının tam metni ya da kaydı da internette mevcut. Hatta youtube'da bile bulabilirsiniz. Ama ben o kadar derine inemedim. Bu kadarı da yeterince korkunç.

Ekleme: Duygu hatırlattı, ilgilenenler için "Jonestown: The Life and Death of Peoples Temple" isimli bir belgesel mevcut. "Ben altyazısız da izlerim" diyenler için Youtube linki. Bu da "Guyana Tragedy: The Story of Jim Jones" isimli biyografik filmin linki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder